12 Ocak 2022 Çarşamba

Aziz Sancar gençlere seslendi: İnatçı olmalı ve bilimsel teknolojiyi takip etmelisiniz


Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar, bilim insanı olmak isteyen gençlerin çalışmalarında karşılaşacakları zorluklara karşı hazırlıklı olmaları gerektiğini belirterek "İnatçı olmalısınız, çok çalışmalı, bilimsel teknolojiyi takip etmelisiniz." dedi.


"Hipotez oluşturmanın ve bunu kanıtlamak için deneyler yapmanın en zor yanı, vakaların yüzde 80 ila yüzde 90'ında ya hipotezin yanlış çıkması ya da deneylerin işe yaramamasıdır." dedi.


"Deneylerin çoğunun işe yaramadığının farkında olmalılar. Çok hayal kırıklığına hazır olsunlar. Aslında bu noktada birçok kişinin cesareti kırılır ve bilimi bırakır. Çünkü deneyler, işe yaramaz veya hipotezler yanlıştır." 


Bu engellerle nasıl başa çıktığına değinen Sancar, engellerin üstesinden çok inatçı olarak ve deneyler yaparak geldiğini, deneyleri işe yaramayınca farklı yollar denemeyi sürdürdüğünü ve yeni hipotezler üretmeye çalıştığını kaydetti.


Sancar, bazen mevcut teknolojinin sorulan soruyu cevaplamak için yeterli olmaması nedeniyle deneylerin işe yaramadığını dile getirerek, bu nedenle teknolojik gelişmeleri takip etmenin ve kendi işinde uygulamanın önemini vurguladı.


Aziz Sancar, 1918'de yaşanan grip salgınına neyin sebep olduğunu o dönemde teknolojik yetersizlik nedeniyle tespit etme ve kanıtlamanın mümkün olmadığını söyledi.


Elektron mikroskobu geliştirilinceye kadar grip salgınına neyin sebep olduğunun kanıtlanamadığını anlatan Sancar, bu mikroskop sayesinde virüsün görülebildiğini dile getirdi.


Sancar, "Bilimde doğru soruyu sormanız ve aynı zamanda teknolojiyi takip etmeniz önemli. Teknoloji olmadığı sürece soruyu cevaplayamazsınız." dedi.



"Bilim, meşakkatli bir iş. Deneylerin yüzde 80 ile 90'ı işe yaramaz. İnatçı olmalısınız, çok çalışmalı, bilimsel teknolojiyi takip etmelisiniz. Bilim dünyasında neler olup bittiğini işinize uygularsanız başarılı olursunuz."


 "Maksihücre" adı verilen bir yöntem geliştirdiğini belirten Sancar, çalışmalarının başarısını şu ifadelerle anlattı:

"Bu, kamuoyuna duyurulduğunda diğer bilim adamları Maksihücre yöntemini Hepatit B hastalığına karşı aşı geliştirmek için kullandılar. Maksihücre tekniğini kullanarak Hepatit B aşısı geliştirdiler. Ayrıca Maksihücre tekniği, farklı miktarlarda yeniden birleştirilmiş insülin yapmak için de kullanıldı. Böylece hayvanlardan, esas olarak domuzlardan elde edilen yeniden birleştirilmiş insülin saflaştırmak zorunda kalınmadı.

İnsülin, büyük miktarlarda çok düşük değerlerde ve uygun fiyatlarda daha yaygın olarak bulunur hale geldi. Şu anda kullanılan insülin, yeniden birleştirilmiş DNA'dan elde ediliyor ve bu yeniden birleştirilmiş DNA'nın gelişimi de kısmen benim geliştirdiğim Maksihücre yöntemi sayesinde oldu." 





0 yorum:

Yorum Gönder